cift terapisi mutlu evlilik dinginyasam

Hocalardan Çift Terapisi: Mutlu Evlilik Sırları

Evlilik ve beraberinde gelen aile, toplumun en önemli yapı taşlarından biri. Sevdiğimiz insanla bir aile kurmak için girdiğimiz evlilik hem çok özel hem de çok zorlu bir yol. Bu yolda amaç sonuna kadar evliliği sürdürmek ve bir ömür boyu birlikte mutlu yaşamak. Ve evliliği bu şekilde mutlu bir yuva haline getirmek her iki çiftin de görevi. Peki mutlu evlilik nedir? Ve mutlu evlilik sırları nelerdir? Bu yazımı, özellikle evlilik ve çift terapisi alanında duayen olan hocalarım görüşlerinden oluşan bir kolaj olarak hazırladım. Bu yazı belki evlilik hakkında her şeyi kapsamıyor fakat olabildiğince fazla noktaya değinmek istedim. Kısa kısa, kilit noktaları sizlerle paylaşmaya çalıştım.  Önce hocaların görüşleri, sonrasında da konunun biraz özetini evli veya bir ilişki içinde olan takipçilerimiz için hazırladım. Siz ve eşiniz, bu öneriler doğrultusunda, müthiş bir farkındalık yaşayabilir, evlilik hayatınızı daha da iyi bir hale getirebilirsiniz.


Bağlanma Stilleri ve Bağlanma Teorisi ‘ni Detaylıca incelediğimiz yazımıza da göz atabilirsiniz.


evlilik terapisi dinginyasam

Bu yazıda alanlarında oldukça uzman olan hocalara, psikiyatr ve psikologlara yer verdim. Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur, Psikiyatr Dr. Gülcan Özer ve Doç.Dr. Mehmet Şakiroğlu hocalar bu hocalarımızdan bazıları. Yazımız, gün geçtikçe diğer hocalarımızın evlilik terapisi ve çift terapisi gibi görüşleriyle daha da zenginleşerek, adeta mutlu evlilik formüllerinin olduğu bir rehbere dönüşecek.  Umarım, Hocalarımızın öğütleri ve bu video yazı kolajı, evliliğinizin mutlu olması ve bu mutluluğun sürdürülmesi için katkı sağlar ve size online çift terapisi olur.

cift terapisi nedir

O zaman fazla vakit kaybetmeden mutlu evlilik sırlarını vereceğimiz videolara geçelim.

evlilik terapisi mutlu evliligin sirlari dinginyasam

Online Çift Terapisi Tadında Öneriler

Öyle Bir Sevin Ki, Sevilen De Sevmeyi Sizden Öğrensin

Günümüz insanı oldukça talepkâr. İnsan önce karşıdakinden bekliyor çoğu şeyi. Bekliyor ki, o da ancak o zaman benzer bir ilgiyi alakayı gösterebilsin. Oysa ya karşılık beklemeden sevmek? Ya da etkiye tepki olarak değil de sadece o olduğu için sevmek. Ve sevdiğimiz kişiyi öyle bir sevmek ki, ona örnek olmak. Ona sevmenin ne kadar güzel bir şey olduğunu hareketlerimizle, davranışlarımızla, düşüncelerimizle, sözlerimizle ve hislerimizle göstermek. İşte bunu yapabilirseniz, – ki hakikaten zor bir şey bu – o zaman evlilikte çok farklı bir boyutu ve mutluluğu yakalarsınız. Ayrıca bu felsefe sadece evlilikde değil, bütün ilişkilerde uygulanabilecek bir şey. 


Evlilik Dansa Benzer

İlk videomuzda, Mehmet Sungur Hoca evliliği bir dansa benzetiyor. Nasıl bir dansta çiftler müziğin ritmi ile uyumlu bir şekilde hareket ediyorlarsa, evlilik de böyledir. Ama zaman zaman, dansta olduğu gibi, evlilikte de eşler bazen sorun çıkarabilir, birbirlerini aşırı kontrolcü davranışlarla yönlendirmeye çalışabilirler. Bazen de müziğin ritmi tamamen kaybedilebilir. İşte bu zamanlarda, bir dans hocasından yani bir evlilik terapistinden destek alınır diyor Mehmet Hoca.


Ebeveynlik Başka Karı Kocalık Başka…

Evlilik süreci içinde çiftler çoğunlukla çocuk sahibi olmaya da karar verirler. Aileye yeni bir üyenin gelmesiyle, daha önce karı koca olan çiftler, bu sefer anne baba ünvanlarını alırlar. İşte bu noktada oldukça kritik bir süreç başlar. Eşler, eş rolünü çoğunlukla ihmal eder ve ebeveynlik rolüne sarılır. Böyle olduğunda, evlilik kurumu evliliği ayakta tutan bazı şeylerden mahrum kalır ve bu bir müddet sonra evliliği olumsuz bir şekilde etkiler. Çift terapisi nde, bu nokta oldukça sık rastlanan bir noktadır.

Bu videoda Gülcan Özer hoca, ebeveynlik ve karı kocalık arasına bir sınır çizmek gerektiğini, her iki ünvanın da sorumluluklarının ayrı olduğunu vurguluyor. Bu nedenle, mutlu evlilik sırlarından bir tanesi de, anne babalık ve karı kocalığın ayrı olarak görülmesi ve ilişkinin bu şekilde sürdürülmesidir.


Aşk Biter Sevgi Başlar

Aşk oldukça güzel ve coşkulu bir duygu. İnsan aşık olduğunda, mutluluktan adeta ayakları yerden kesilir. Dünyaya, insanlara bakış açısı değişir ve bu ruh hali insana büyük bir mutluluk verir. Aşık olduğumuz kişi ile birlikteyken, zaman çok güzel geçer ve biz de bu durumdan çok hoşlanırız. Tüm bu güzelliğine rağmen, psikologlar ve psikiyatristler, aşkın geçici olduğu ve yerini ondan daha güzel bir duygu olan sevginin aldığı konusunda hemfikirler. Bu videoda Mehmet Şakiroğlu hoca, adeata bir çift terapisi yapar gibi, tam da bu noktaya değinmiş. Aşk geçer ama bu süre zarfını iyi değerlendirirsen, yerine daha güzel ve önemli bir duygu gelir.

Aşık olduğumuz süre boyunca, ilişkinin temelinin de güçlendirilmesi gerekir. Mehmet Şakiroğlu hocanın da dediği gibi, bu sürede ilişkinin temeline paylaşmayı, beraber sosyalleşmeyi, sevgiyi ve güveni de koyarsak, ilişkimiz çok daha sağlam temeller üzerinde devam eder.


Evlilik Bir Denge Sanatı

Evlilik bir denge sanatı. İçinde ödüller de var bedellerde. Ne zaman ödüller bedellerden fazla olursa, o zaman mutlu evlilik yolu da açık oluyor. Ama ya bedeller ödülleri geçerse? O zaman da işler çıkmaza giriyor. Peki bir evliliği en çok ayakta tutan şey ne? Evlilikte denge nasıl olur?


Eşinin Ailesi ve Sen

Bir evlilik yapıldığında, çiftler eşlerinin aileleri ile tanışır. Hem hızlı hem de güçlü bir bağ kurulması gerektiğinden, bu süreç başta biraz zor olabilir. Mesela özellikle ülkemizde, henüz yeni tanıdığı insanlara anne ve baba gibi özel ünvanlarla hitap edilir. Bunun dışında, yeni kurulan aile düzeni, eski aileyi bir bakıma ikinci plana atacağından, eşler ve karşı aileler arasında belirli bir gerginliğin olması muhtemel. Buna, gelin kaynana örneğini veren Gülcan Özer hoca, bu TEDx videosunda, bu sorunun üstesinden nasıl gelineceğini gösteriyor bize.    


Nikahta Keramet Mi Var?

Nikahta keramet vardır sözünü duymuşsunuzdur. Bir diğer tabir olan, kervan yolda düzülür sözü ile de birleşince, özellikle evlilik konusunda bazen gözü kapalı işler yapılabiliyor. Özellikle ülkemizde, çiftlerin birbirlerine uyumunda bazı sorunlar olduğunda, evliliğin bu sorunları çözeceği düşünülür. Ayrıca yeterince olgunlaşmamış insanların, evlendirilerek bu olgunluk seviyesini yakalayacağı düşünülür. Fakat bu düşünce oldukça yanlıştır. Çünkü, böyle bir evlilik, zaten yeni bir süreç olan evlilik sürecine, bambaşka problemleri de taşır. Bu nedenle, adam olmak için evlenilmez. Sonra adam olunur ve daha sonra da evlenilir.

Psikologların çift terapisi nde karşılaştıkları en temel sorunlardan biri de, birbirini yeterince tanımayan çiftlerin, bu şekilde hızla bu dünyanın içine sokulmalarıdır.


Evlilik Emek İster. Emek Verin…

Evlilik zor bir zanaat. Evliliği küçük bir çocuğun yürümeye başlamasına benzetiyor Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur Hoca. Nasıl bir çocuk yürümek için belirli bir emek harcaması gerekiyorsa, evlilik de böyle. Ve yıllar sonra çiftleri bir arada tutan en önemli yapıtaşı da verilen emek oluyor. Mutlu ve huzurlu bir evlilik için, çiftlerin ona emek vermesi ve onu birlikte büyütmesi gerekiyor.

Belli bir emek verildikten sonra, evlilikte eşleri beraber tutan en önemli şey verilen emek. Çünkü aşk belki geçiyor, seksin ateşi belki azalıyor ama emek her geçen gün daha da artıyor ve bu emek geride bırakılamıyor.


Evlilikte Olmazsa Olmaz İki Parça

Mehmet Zihni Sungur hocaya göre evliliğin olmazsa olmaz iki parçası var. Bunlardan biri iyi iletişim ve diğeri de problem çözme becerisi. Bu iki yetenek bir çiftte varsa, diğer bütün problemlerin üstesinden gelebilirler. Çünkü iyi bir iletişim demek, karşı tarafı net ve doğru bir şekilde anlamak demek. Problem çözme becerisi de, her türlü problemde, birbirlerini değil, problemi karıya almak, çözüm odaklı olmak demek.


Eşinizi Değil, Sorunu Karşıya Alın!

Evli çiftler arasında, zaman zaman problemler olabilir. Zaten birbirinden farklı olan insanlar arasında hiçbir problemin olmaması düşünülemez. Mutlu çiftler, bir problem çıktığı zaman, bu problemi karşılarına alarak, ona çözüm bulmaya çalışırlar. Birbirlerini suçlamak yerine, konuyu nasıl çözebileceklerine odaklanırlar. Ama mutsuz çiftler bunun tam tersini yapar. Bir problem olduğunda, bu problemin karşı tarafın suçu olduğunda ısrarcı olur. Ve karşı tarafı suçlar. Oysa kişi yerine problemler karşıya alınırsa, çözüm yolu bulmak çok daha kolay olacaktır. Mutlu evlilik sırlarından biri de problemi karşıya almaktır.


Sorun Var Anladım. Peki, Sizin Bunda Payınız Ne?

Evlilik içinde bazen anlaşmazlıklar olabilir, çiftler birbirlerini suçlayabilirler. Bu gibi durumlarında kendileri bu problemlerin üstesinden gelebilecekleri gibi, daha büyük sorunlarda çift terapilerine başvurabilirler. Peki, her iki durumda da sorunları ortadan kaldırabilecek yegane şey nedir? Problemde kendi payınızı görebilmek.

Hiç aile içi bir sorunda u soruyu kendinize sordunuz mu? Bu problemde benim payım ne? Psikiyatr Gülcan Özer hoca, bir çok çift terapisi nde bu soruyu sıklıkla sormuş ama bakalım henüz neye hiç rastlamamış.


cift terapisi dinginyasam

Evlilikte Uzun Yıllar Boyunca Mutlu Olmuş Bir Çift…

Bu örnekte, Mehmet Zihni Sungur Hoca, eski bir anısına götürüyor bizi. Bu anı, 50. Yıllarını kutlayan bir çiftin sırrını bize veriyor. Bu güzel hikayeyi hocamıza anlatan kadın, eşinin beş farklı halini sevdiğini söylüyor yıllar içinde. Ve şunu vurguluyor. Evlendiğiniz kişi aynı kalmayacak. Değişecek ve siz bu değişime ayak uydurmalısınız. Mutlu evliliğin sırlarından biri de karşınızdaki kişinin yıllar içinde, yaşa bağlı olarak geçirdiği değişimi anlamak, ona anlayışla yaklaşmak ve onu o şekilde de sevmek. Çünkü, değişmeyen hiçbir şey yok hayatta. Ve siz ne kadar esnek olursanız, o kadar az kırılırsınız hayatta.


Hareketli Diye Evlen Sonra Çok Geziyor De!

İlişki öncesinde eşimizi tanırken, bazı özellikler gözümüze fazlasıyla çarpar ve bizi etkiler. Karşı tarafta bizi etkileyen bu noktalar, büyük olasılıkla onun karakterinin bir parçasıdır. Onu o özelliğinden dolayı beğeniriz. Ama evlendikten sonra, o beğendiğimiz özelliğin gitmesini ve yerine başka bir şeyin gelmesini isteriz. İşte bu videoda bu konu ile ilgili çok güzel bir örnek veriyor, çift terapisi konusunda oldukça uzman olan Gülcan Özer hoca.


Kiminle Evli Olduğunu Bilmek Çok Önemli

Aşk evliliği, görücü usulü, mantık evliliği gibi birçok isim takıyoruz evliliklere. Bu isimlere göre de bir hayalin içine giriyoruz. Peki evlendiğimiz insanı gerçekten tanıyor muyuz?  Karşı tarafın kim olduğuyla mı evleniyoruz, yoksa onu kafamızda kim yaptığımızla mı?


Evlilik İmza Değil…

Bu videoda Mehmet Şakiroğlu hoca, evliliğin sadece bir imzadan ibaret olmadığını özenle vurguluyor. Esas işin o imzayı attıktan sonra başladığını ve bu noktada çiftlerin yeni aile sistemini benimsemelerinin önemini anlatıyor.  


Aşk Bir Görme Kusurudur. Evlilik De Onun Tedavisidir.

Aşık olduğunuzda olanı değil, görmek istediklerinizi, hayalini kurduklarınızı görürsünüz.  Mehmet Zihni Sungur Hoca bu noktada çok güzel bir benzetme yapıyor ve aşık olmayı bir görme kusuruna benzetiyor. Evliliği de bu görme kusurunun tedavisine benzetiyor. Çünkü, evlendiğiniz zaman, hayalini kurduğunuz kişi yerine, gerçekte olan kişi ile tanışırsınız. O zaman, aşk bu noktada biraz da tehlikelidir. Aşık olduğumuzda, bu noktaları da göz önünde bulundurarak, gözü kapalı bir şekilde hemen evliliğe geçmek yerine, karşımızdaki kişiyi gerçekten tanımaya çalışmalı ve buna yeterli zamanı ve emeği vermeliyiz. Çünkü evlilik, insan hayatında verilen en önemli kararların başında gelir.


Çoğu zaman aşk mı sevgi mi ikilemi çiftlerin kafasını karıştıran sorulardan biri olmuştur. Daha genç ve tecrübesiz yaşlarda, aşk daha önemli görülürken, yıllar geçtikçe sevginin daha önemli olduğu ve mutlu bir evlilik için olmazsa olmaz şeylerden biri olduğu gerçeği görülür. Ünlü Al Yazmalım filminin final sahnesinde Asya (Türkan Şoray) kendi kendine sorar: “Sevgi neydi? Sevgi; iyilikti, dostluktu, Sevgi emekti.”. Ve aşkından yanıp tutuştuğu adamı değil, ona gerçekten emek vermiş, onu sevmiş adama gider.

İşte bu videoda da bahsedilen tam da bu noktadır. Sevgi, aşka her zaman üstün gelir. Ama bunun anlaşılması zaman ve tecrübe gerektirir.

Mehmet Zihni Sungur Hocamızın dediği gibi,

  • Aşk bir ihtiyaç, sevgi bir sanat,
  • Aşk sizi yakar, sevgi sizi yakmadan da ısıtır,
  • Aşkı yalamak için farkındalık gerekmez ama sevgi farkındalıkla yaşanır.

Değiştirmeyi Düşündüğünle Evlenme Sakın!

Bazen çiftler büyük uyumsuzlukları bile bilinçli olarak es geçebilirler. Evlenince değişir, ben onu değiştiririm gibi hülyalara kapılarak, olması çok zor bir şeyin hayalini kurarlar. Evet insanlar değişir ve dönüşür. Ama bu süreç oldukça zor ve meşakkatli bir süreçtir. Psikiyatr Dr. Gülcan Özer hocanın bir başka videosunda dediği gibi, bu değişim, kolu çekerek uzatmaya benzer.

Bu TEDX konuşmasında Psikiyatr Gülcan Özer hoca, evliliğin 7 günahından birine, karşıdaki insanı değiştirmeye çalışmaya değiniyor. Ve değiştirmeyi düşündüğün biriyle, bir ilişkiye başlamamak gerektiğini vurguluyor.


Üç Tür Sevgi Vardır!

Mehmet Zihni Sungur Hoca bu videoda, sevginin üç türüne değiniyor. Bunlardan bir tanesi var ki, eğer eşinizle bunu yakalarsanız, bir ömür boyu sürecek bir mutluluğun da kapısını aralamış olursunuz. Bu sevgi türü rağmen sevgisi. Peki bu sevgi türleri neler? İsterseniz, Mehmet Hoca ‘nın dilinden bunlara bir bir değinelim.

  • Çünkü Sevgisi; seni seviyorum, çünkü çok özelsin, seni seviyorum çünkü çok güzelsin, seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var.
  • Eğer Sevgisi; seni seviyorum eğer sen de beni seversen, seni seviyorum eğer şimdiki gibi kalırsan.
  • Rağmen Sevgisi; seni kim ya da ne olduğuna rağmen seviyorum.

İşte, sonuncu sevgi türü, rağmen sevgisi, hepimizin özlemle beklediği ama göstermenin kolay olmadığı sevgi türü. Ama bu sevgiyle severseniz, ömür boyu sürecek bir birlikteliğin temellerini çok sağlam atmış olursunuz.


Gerçekten Duyarlı Olmak!

Herkes sözde duyarlıdır. Peki ya gerçekte? Hiç size bir üzüntüsünü veya derdini anlatan eşinize ya da bir arkadaşınıza onu çok sevmenize ve dinlediğinizi düşünmenize rağmen, “bunda üzülecek ne var” dediniz mi? Yani onun acısını, derdini bilmeden ya da istemeden küçümsediniz mi? İşte duyarlı olmak bunun tam zıttı. Siz duyarlı olduğunuz zaman, anlatılan şeyin sizin üzerinizde bir etki bırakıp bırakmadığına değil, anlatan kişiyi etkileyip etkilemediğine bakarsınız. Yani onu üzen şeyi yargılamaz, ona üzüldüğü için gerçekten destek verirsiniz.

Bu noktada Mevlana ‘nın çok güzel bir sözü vardır. Bu söz, bize derdini anlatan birini yargılamak ya da ona akıl vermek yerine, onu sadece dinlememizi salık verir bize.

Sıkıntılı insan, evi yanan ama bundan haberi olmayan kişiye benzer. Onu çağır pencereye, konuştur! Ne konuştuğun önemli değil, o konuşurken dumanlar pencereden dışarıya çıksın, yeter.

Mevlana


Sakın Akıl Okumayın! Siz Müneccim Değilsiniz…

Yine dinleme konusuna vurgu yapılan bu videoda da Mehmet Zihni Sungur Hoca, iletişimin falcılıktan farklı bir şey olduğunu vurguluyor. Çok güzel bir örnekle süslenen bu nokta, karşımızdaki kişinin ne söyleyeceğini ve içinden neler geçtiğini müneccimlik yaparak bilemeyeceğimizi gösteriyor.

Çiftler arasında oldukça yaygın olan akıl okuma, iletişimin önündeki en önemli engellerden biri. Çünkü, siz akıl okuduğunuzda, ya da daha doğru tabirle, okuduğunuzu zannettiğinizde, karşıdaki kişinin aklının ucuna bile gelmeyen saçma sapan bir şeyi aklınıza getirebilirsiniz. Ve çoğu zaman bunu ona söylediğinizde, karşıdaki kişi bu söylediğiniz şeye bir anlam veremez. Bunu kendi yaşadığım deneyimlerle de birçok kez ben de yaşadım. Tabi müneccim başı olarak:) Mottom, “Benim hislerim kuvvetli” ‘ydi:)

O zaman, siz siz olun, mutlu bir evlilik için, akıl okumaktan vazgeçin…


Kendini Bil!

Hayatta olduğu gibi, ilişkilerde, evlilikte de içgörü çok önemli. İçgörü yani kendini bilmek. İnsanların büyük bir çoğunluğu, kendilerini olduklarından farklı görürler. Bir anlamda kendilerini bilmezler, tanımazlar. Kendini tanımayan bir insan da, hayatta olduğu gibi, evlilikte de, farklı sorunlar yaşar. Bu sorunlar belki de kendinden kaynaklanır ama kendini tanımadığı için, ya da yanlış tanıdığı için, o sorunun kaynağını göremez. Ve karşı tarafı suçlar. İşte bu TEDx konuşmasında evlilik ve içgörü konusunu işliyor Gülcan Özer hoca.

Psikolojik açıdan içgörü oldukça önemlidir. Kişilerin kendilerini bilmesi, psikiyatristlere, psikologlara ve terapistlere oldukça kolaylık sağlar. Ve zaten bir çift terapisi nin de en temel amacı bu değil midir? Eşlerin içgörü sahibi olmalarını sağlayacak noktalara temas etmek…

İçgörü ile ilgili oldukça önemli olan diğer videoları da koymadan edemedim. Harika noktalara temas edilmiş…



İletişim Uzlaşma Değildir!

Çiftler iletişim kurduğunda, anlaşmak zorunda olduklarını düşünür. Oysa, bütün konularda anlaşmak zorunda değilsiniz. Ama kendinizi anlatmak ve karşı tarafı anlamak zorundasınız. Gerçek bir iletişim ancak iki taraf da birbirini gerçekten dinlediğinde ve anladığında gerçekleşir.

Uzlaşmak tabi ki en güzel sonuçtur. Ama, uzlaşmak iletişimde kesin olan bir şey değildir. Bu nedenle, eşiniz ile bazı konularda uzlaşamasanız da, gerçek iletişimi sürdürmeye devam edin.

Çift terapisi nde bu noktalar özellikle vurgulanır. Önemli olan karşıdaki kişiyi gerçekten dinlemek ve net bir şekilde anlamak.


Uzlaşmak Zorunda Değilsiniz

Hayatın her alanında olduğu gibi, evlilikte de iletişim oldukça önemli. Doğru iletişim için de gerçekten dinlemek çok mühim bir şey. Evlilik içi iletişimde, Gülcan Özer hocaya göre yanlış bilinen noktalardan biri de, iletişimin uzlaşmayla sonuçlanması gerektiği. Ama iletişim sonunda uzlaşma garanti değildir. Yüzde yüz uzlaşmak da gerekmez. Çünkü özellikle evliliklerde, iki farklı insan, iki farklı dünya bir aradadır. Ve bütün meseleleri uzlaşmayla çözmeleri oldukça imkansız.


Hata Bulmak İçin Dinlemeyin!

Eşinizle aranızda bir problem var ve siz ona bu konuyla ilgili sorular soruyorsunuz. Peki gerçekten onu dinliyor musunuz, yoksa duymak istediklerinizi cümlelerin içinden cımbızlayarak seçiyor musunuz? Eşiniz ya da farklı bir insana kafanızda bir etiket vererek, onu o etikete göre izlerseniz, dinlerseniz ya da yargılarsanız, o kişide o özellikleri görürsünüz. Yani, hata ararsanız hata bulursunuz. Çünkü odağınız sadece onlardır, duymak istedikleriniz onlardır. Oysa gerçek çoğu zaman bundan çok farklıdır.

Bu nedenle, eşinizi dinlerken, gerçek bir dinleme yapmanız gerekir. Yargılamak için değil ama gerçekten duymak ve ne hissettiğini anlamak için. Günümüzde, gerçekten dinleyen insan bulmak zor. Freud ‘un dediğin gibi, “Karşınızdaki kişiyi dinliyor musunuz yoksa konuşmak için sıra mı bekliyorsunuz?


Tartışmayı Kim Kazanır?

Bir tartıma çıktığında, burada bir kazanan aramak mümkün değildir. Çünkü iki taraf da kendi fikirlerini hararetle savunur ve fikrinden dönmek istemez. Fikrini değiştirmiş veya kabullenmiş gözükse de, gerçek düşüncesi bu olmayabilir. Bu nedenle, tartışmak yerine uzlaşmayı seçmek oldukça önemlidir. Kavga etmek için nedenler aramak yerine, uzlaşmak için bir şeyler bulmak önemlidir.  


Üç Kritik Soru!

Bu videoda Mehmet Şakiroğlu hoca, çift terapisi nde kullanılan evlilikteki üç kritik soruyu soruyor. Bu sorularla, çiftlerin ilişkideki rollerinin ne olduğunu, bu rolü gönüllü olarak mı seçtiklerini ve bu rolün gerektirdiği sorumlulukları yerine getirip getirmedikleri konularında, bir farkındalık yaratıyor.


Sevginin Farklı Yolları Vardır!

İnsanların sevgiyi gösterme biçimleri farklı farklıdır. Kimi insan sevgisini sözcüklerle iyi ifade ederken, bir başkası sevgisini bir hediyeyle, bir diğeri de fiziksel olarak ifade edebilir. Evlilikte de sevgi göstermenin yolları farklı farklı olabilir ve özellikle iki kişi arasında olan bu ilişi de sevgi dilleri birbirinden farklı iki insan yer alabilir.

Siz sevdiğinizi karşıdaki insana gösterirsiniz ama karşıdaki insanın sevgi dili farklı olduğundan, beklediği sevgiyi alamamaktan yakınır. Bu nedenle sadece kendi sevgi dilimizi değil, eşimizin de sevgi dilini iyice öğrenmemiz gerekir. Nelerden hoşlanır, sevgisini nasıl gösterir bunları bilmemiz gerekir. Bir çift terapisi, bu farklı bakış açıları konusunda çiftlere farkındalık kazandırabilir.

Bu noktada Gary Chapman ‘ın, “Beş Sevgi Dili” kitabı oldukça güzel bir öneri olabilir. Sevginin beş farklı türünü gösteren kitap hem kendinizi hem de eşinizi tanımanız için çok güzel bir örnek.


Cinsellik Çok Önemli

Cinselliğin önemi, insandan insana, karakterden karaktere değişse de bu konu, evlilik için oldukça kritik noktalardan biri. Ülkemizde hala tabu olarak görülse de cinsellik, yemek içmek gibi doğal bir süreç. Bu konuda kadın erkek herkesin yaşadığı irili ufaklı travmalar ve cinselliği ayıp kategorisine koyan toplumsal görüş sayesinde, çiftler genelde evlendiklerinde, bu konuda yaralı olarak ilişkiye başlıyorlar. Zamanla bu sorunlar düzeliyor veya düzelmeden devam ediliyor. İşte bu noktada, karşılıklı anlayış ve geçmişten getirilen yanlış düşüncelerin farkındalığı çok önemli.    


Yeni Ailen Öncelikli Olmalı

Evlilikle hayatımızı birleştirdiğimizde, yeni bir aile kurmuş oluruz. Bu yeni aile, daha önceki ailemizden farklı, iki ayrı kişinin temellerini attığı yepyeni bir yuvadır. Evlilik öncesinde her iki çift de, farklı bir aile yapısında yaşadığından, bu yeni sisteme ayak uydurmak başta biraz zor olabilir. Ama zamanla, yeni aile, esas aileye dönüşür. İşte bu süreçte, özellikle ülkemizde, çiftlerin aileleri de bu sürece oldukça fazla dahil olarak, adeta evliliği karşılıklı olarak yürütmeye girişir. Ve bu durumda çift, arada kalır ve ilişki sağlıksız bir şekilde ilerler.  Bir çift terapisi nde, bu ayrım çiftlere daha net bir şekilde gösterilebilir.

Bu videoda Mehmet Şakiroğlu hoca, güzel bir tahta çizimiyle bize durumu çok net bir şekilde açıklıyor. İki ayrı sistemden gelen bireylerin, artık yeni sistem içinde, kendi dinamikleri ile yaşamaları gerektiğini vurguluyor. Ve bu kuruma, çiftlerin ailelerinin dışardan müdahale etmemesi gerektiğini vurguluyor.


mutlu evliligin sirlari dinginyasam

Evliliği Bitiren En Temel Düşünce!

Evlilik mutlu olabileceği gibi mutsuz da olabilir. Ama her evlilik birden fazla şansı hak eder. Fakat bazen işler birden fazla şansın da düzeltemeyeceği şekilde olumsuz olabilir. Sadece dünün ve şimdinin değil, yarının da kötü olacağı artık çok nettir. İşte bu noktaya gelindiğinde, mutsuz olan bir birlikteliği sürdürmektense, bu ilişkiyi bitirmek düşünülebilir. Mehmet Zihni Sungur Hoca ‘nın dediği gibi, insanlar dün ya da bugün kötü diye değil, yarınların da kötü olacağını gördükleri için, umut bittiğinde gidiyorlar…

Gülcan Özer Hocanın Evliliğin 7 Günahı Konulu TEDx Konuşmasının Özeti.

Gülcan Özer Hocanın Evliliğin 7 Günahı Konulu TEDx Konuşmasının Geniş Özeti:

online cift terapisi dinginyasam

Gökhan Kösem

Bu yazımız sadece bilgilendirme amaçlıdır. Yazımızda herhangi bir tedavi öğesine ve önerisine yer verilmemiştir. Bu ve benzeri konularda tanı ve tedavi için mutlaka konunun uzmanlarına başvurunuz.

Buna Da Bakın

Sosyal Anksiyete Nedir dinginyasam.com

Sosyal Anksiyete Nedir ve Neden Olur?

Sosyal Anksiyete Bozukluğu diğer bir ismiyle Sosyal Fobi, kişinin sosyal ortamlarda kendisini aşırı güvensiz hissetmesi, …

tukenmislik sendromu dinginyasam.com

Tükenmişlik Sendromu ve Etkileri

Tükenmişlik sendromu, kişinin uzun bir müddet stres altında kalarak, fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak zorluklara …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir