Mehmet Zihni Sungur Sozleri sevgi iliskiler www.dinginyasam

Mehmet Zihni Sungur Hocanın İlişkiler Üzerine 15 Tespiti

Bu Yazıda Neler Okuyacaksınız?

Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur Kimdir?

Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur Hoca, 1982 yılında Hacettepe Tıp Fakültesi mezuniyeti ile başladığı meslek hayatına, uzmanlığını Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında yaparak psikiyatri alanı ile devam etmiştir. Daha sonra yaklaşık iki yıl İngiltere ‘de “davranış tedavileri”, “cinsel işlev bozuklukları-seks terapileri”, “evlilik terapileri” ve “kaygı bozuklukları” alanlarında eğitimler almış, 1992 yılında doçentlik ünvanını almıştır.

mehmet zihni sungur hoca kimdir dinginyasam

Çalışmalarını daha çok “Kognitif (Bilişsel) ve Davranış Terapileri”, “Cinsel İşlev Bozuklukları”, “Evlilik Terapileri” ve “Kaygı Bozuklukları” alanlarında yapan Mehmet Sungur Hoca, alanında birçok yerli ve yabancı derneğin kurucu başkanlığını ve üyeliğini de yapmıştır. Mindfulness alnında da çalışan Mehmet Hoca, özellikle Kognitif (Bilişsel) ve Davranış Terapisi alanında ülkemizdeki en önemli isimdir. Hocamızın, alanında yer aldığı önemli kuruluşlar şu şekildedir:

  • Kognitif ve Davranış Terapileri Derneği, Kurucu Başkanlığını
  • Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği, Kurucu Üyeliği
  • Avrupa Davranış ve Kognitif Terapiler Birliği (EABCT), Başkanlığı
  • Amerikan Kognitif Terapi Akademisi (Beck Akademisi), Kurucu Üyeliği
  • Uluslararası Kognitif Terapiler Birliği (IACP), Başkanlığı
  • Avrupa Seksoloji Federasyonu, Dönem Başkanı

Özellikle, aşk, ilişkiler, olumlu düşünme, bilişsel ve davranışsal terapiler konusunda üstad olan Prof.Dr. Mehmet Zihni Sungur Hoca, halen Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

Özellikle Deniz Bayramoğlu moderatörlüğünde yayınlanan, geçmiş Gündem Özel Programlar ‘ndan tanıdığım Mehmet Zihni Sungur Hoca, bana birçok açıdan ışık tuttu, dönüşüm yolculuğumda sözleri ve programları ile bana yol gösterici oldu. Ben de bu kazanımların bazılarını burada derleyerek, Mehmet Sungur Hoca sözlerini sizlerle paylaşmak isterdim. Bu sözlerin sizin hayatınıza da olumlu bir çok etkisinin olacağına eminim. O zaman başlayalım.


Carl Gustav Jung ve Myers-Briggs MBTI Karakter Tipleri ile ilgili yazımızı da okuyabilirsiniz.


Mehmet Zihni Sungur Sözleri

“Öyle bir sev ki, sevilen de sevmeyi senden öğrensin.”

mehmet zihni sungur sozleri www.dinginyasam.com

Hepimiz sevilmek istiyoruz değil mi? Ve sevilmek tabi ki en doğal hakkımız. Ama sevilmeyi beklerken, acaba bir şeyleri unutuyor muyuz? Mesela sevmeyi… Mehmet Zihni Sungur Hoca sözlerinden en sevdiğim söz bu söz. Ve burada Mehmet Hoca bize, sevmek için karşılık beklememeyi, önce vermeyi, sonra almayı öğütlüyor. Yani, neden her şeyi hep karşıdan bekliyoruz ki? Önce biz sevelim ve öyle bir sevelim ki, bu sevgi karşı tarafı da sevgi anlamında dönüştürsün.

“Aşk, seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var, Sevgi sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum.”

mehmet sungur sozleri 3

Sevdiğimiz insanı ona ihtiyacımız olduğu için mi seviyoruz, yoksa onu sevdiğimiz için ona ihtiyacımız mı var. İşte, aşk ve sevgi arasındaki en temel fark burada ortaya çıkıyor. Bu noktada, birdenbire ortaya çıkan aşk, sevgiyi ihtiyaçtan ötürü veriyor. Ama Sevgi ise, onu sevdiği için ona ihtiyaç duyuyor. Biri biraz bencillik ve menfaat taşırken üzerinde, diğeri tamamen verici bir bağlanmayı simgeliyor.

“Affetmek geçmişi değiştirmek için değildir, affetmek geleceği değiştirmek içindir.”

mehmet zihni sungur sozleri dinginyasam.com

Hepimizin affetmekte zorlandığı şeyler olmuştur zaman zaman. Bu dönemlerde, sıklıkla negatif düşüncelere kapılır ve affedemediğimiz olayın etkisi ile başka olaylara da negatif yaklaşabiliriz. Yani, affedemediğimiz olayın içimizde yarattığı kin, bizi içten içe kemirir. Oysa gerçekten affetmek, siz de bu anlamda bir dönüşüm yaratır.

Mehmet Zihni Sungur sözleri nden bu söz , tam da bu noktayı aydınlatıyor. Biz affettiğimiz zaman, enerjimiz ve psikolojimiz de o ölçüde dönüşüme uğrar. Artık olaylara olumsuz değil, olumlu bir pencereden bakarız. Bu da hayatımızda karşılaştığımız şeylerden gereken enerjiyi almamıza ve olaylara olması gereken tepkileri vermemizi sağlar. Özetle, affetmek affedilen kişiyi değil, kendimizi kurtarmaktır aslında.

“Acı muhteşem bir bilgidir değer verdiğiniz şeyin orada olmadığını gösterir. Belki de sizi nehrin sığ sularından okyanusun derin sularına götürecek verilmiş bir fırsattır acı.”

Acı çekmeyi hiçbir insan istemez. Çünkü acı, insan için oldukça zorludur. Ama ya acı bize öğreten en değerli şeyse?

mehmet zihni sungur sozleri 2

İnsanın karşılaştığı acılar, her zaman bir ders niteliğindedir. Ve ders biz onu öğrenene kadar devam eder. Bu ders insana ilahi bir göstergedir. Eğer kişi, başına gelen acı bir olaya, “bu olayda, ben ne öğrendim?” bakış açısıyla yaklaşırsa, o acıdan kişinin öğreneceği birçok şey bulunur.

Örneğin boşanma, ya da iş kaybı. Bu acılar, kişiye her zaman yanlış giden bir şeyleri göstermeye çalışır. Kişi eğer bu acılardan gereken dersi çıkarırsa, o zaman dönüşüm yolculuğu başlar. Ama kişi, başına gelen olaylardan bir ders almayıp, eski yaşamına devam ederse, o zaman belki de hayatın vereceği bu ders, bir ömür boyu sürer.

“Aşk, herkesin birbirine benzer bir şekilde hissettiği bir ihtiyaç, Sevgi ise herkesin birbirinden farklı icra ettiği bir sanattır.”

mehmet sungur sozleri 5

Her insan hayatının bir döneminde, en az bir kez aşık olmuştur. Aşk, birden bire karşımıza çıkan ve bizi tarifi mümkün olmayan duygulara sevk eden bir olaydır. Ama aşık olmak, hemen hemen hepimizde, bu benzer duyguya sebep olur. Sevdiğimiz kişinin yanındayken, midemizde kelebekler uçuşur. Her yerde onu görür, her yerde ona bakıyormuş gibi hissederiz.

Ama sevgi bambaşkadır. Her insanın sevme şekli, kendine hastır. Hal böyle olunca, sevgi her insanın yoktan var ettiği, ona kendi bakış açısını kattığı, ona özgün bir sanata dönüşür.

“Aşk bir görme kusurudur, çünkü ne görmek istiyorsanız onu görürsünüz. Evlilik ise bu görme kusurunun tedavisidir. Çünkü artık olanı görürsünüz.”

mehmet zihni sungur sozleri 4

Aşık olmak iyi bir şey ama aslında bir görme kusuru Mehmet Zihni Sungur Hoca ‘ya göre. Bu sözüyle Mehmet Hoca aslında şunu kastediyor. Biz aşık olduğumuzda, karşımıza gördüğümüz kişiye fiziksel olarak bir çekim hissederiz ve hayalimizdeki bütün olumlu duyguları, bu kişiye atfederiz. Bizim için artık bütün güzel özelliklerin toplandığı kişi, aşık olduğumuz kişidir. Ama bunun pratikte bir gerçekliği yoktur? Bir insanın bu kadar kusursuz olması zaten mümkün de değildir.

İşte aşık olarak bir nevi tam olarak göremediğimiz ilişkiyi, evlendiğimiz zaman, daha yakın bir ilişkiye maruz kaldığımızda, daha iyi görmeye, gerçekten tanımaya başlarız. Böyle olduğunda da, görme kusurumuz yavaş yavaş iyileşmeye başlar. Artık karşımızda hayal ettiğimiz kişiyi değil, gerçekten olan kişiyi görürüz.

“Mutlu evliliğin farkı, bir sorun oluştuğunda bunu eşlerden birinden değil de ilişkiden kaynaklanıyor gibi görmektir. Ötekini suçlamak, eşlerden birini karşıya almak yerine, sorunu karşıya almaktır.”

mutlu evlilik prblem cozme dinginyasam.com

Her evlilikte irili ufaklı sorunlar ve tartışmalar olabilir. Kimi evlilikler, bu sorunları ve tartışmaları kolaylıkla atlatırken, bazıları bu olayları daha da büyütme eğilimindedir. İşte mutlu bir evliliğin sırlarından biri de bu ilk yaklaşıma sahip olmalarıdır. Peki, mutlu evlilikler problemleri nasıl çözer?

Genellikle bir problem çıktığında, insanlardaki ilk tepki karşı tarafı suçlamak olabiliyor. Ve böyle yapıldığında, karşı taraf da ister istemez savunmaya geçiyor. Ve ortaya büyütülmüş bir problem kalıyor. Ama eğer eşler, kişiyi karşılarına almak yerine, problemi karşılarına alıp, probleme çözüm odaklı yaklaşırlarsa, tartışmalar ad bir o kadar hızlı çözülüyor. Özellikle, espri yeteneği yüksek, neşeli insanlar, bu tip problemleri çözmede de bir o kadar başarılı oluyorlar.

“Evlilik benleri koruyarak, “Biz” olmaktır. Sadece biz olmaya çalışırsanız, kimliğinizi kaybedersiniz.”

evlilik biz bireysellik ozgunluk

Her insan özel ve biriciktir. Bu evlilik sürecinde de korunmalıdır. Evlilik aslında bir biz olma yeteneği ama bu noktada, kişilerin kimliklerini de korumaları çok önemli. Aslında bu konuyu çok güzel özetleyen bir Halil Cibran Şiiri var. İsterseniz bu sözü ona bırakalım, açıklasın bize.

Evlilik

Yeryüzüne birlikte geldiniz ve sonsuza kadar birlikte olacaksınız.

Ölümün ak kanatları ömrünüzü savurduğunda birlikte olacaksınız.

Evet Tanrı’nın sessiz belleğinde bile birlikte olacaksınız.

Fakat mesafeler bırakın birlikteliğinizde,

Ve bırakın göklerin rüzgârları dans etsin aranızda.

Birbirinizi sevin fakat aşkı pranga eylemeyin:

Bırakın ruhlarınızın kıyıları arasında dalgalanan, bir deniz olsun aşk.

Birbirinizin tasını doldurun, ama aynı tastan içmeyin.

Birbirinize ekmeğinizden verin, ama aynı somundan yemeyin

Şarkı söyleyin ve dans edin birlikte ve eğlenin, fakat birer başınıza olun ikiniz de,

Aynı müzikle titreseler de ayrı ayrı duran telleri gibi lavtanın…

Yüreklerinizi verin, fakat teslim etmeyin birbirinizin eline

Çünkü bir tek Hayat avucunda tutabilir yüreklerinizi

Ve birlikte durun, ama yapışmayın birbirinize:

Çünkü ayrı durur tapınağın sütunları,

Ve birbirinin gölgesinde büyümez meşeyle selvi.

“Yaşam sadece iyi şeylere hissetmek değildir, Yaşam bütün duyguları hissetmektir.”

yasam sadece iyi seyleri degil tum duygulari hissetmek

Bütün duygular özel ve hepsi insan için. Her duygunun bize gösterdiği bir şey var. Genellikle olumlu duygulara daha çok önem verilse de, aslında olumsuz duyguların da hayatımız üzerinde çok etkisi var. Bu yüzden, duygu seçmek yerine, gerektiğinde bütün duyguları yaşamalı insan. Zaten ancak bütün duyguları hissettiğimiz zaman hayattan tam manasıyla keyif alabiliriz.

“Hayat yolculuğunda öğrenen kişi olmak, bilen kişi olmaktan değerlidir.”

8hayat boyu ogrenmek dinginyasam.com

Yaşam boyu öğrenmenin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur sözleri nden bu söz, öğrenmeyi hiç bırakmamayı salık veriyor bize. Çünkü hayat kocaman bir okyanus ve bizim bildiğimiz de sadece bu okyanusta bir damla belki de. Ve bilginin, öğrenmenin en büyük düşmanı da bildiğini düşünmek. Hal böyle olunca, hayat yolculuğunda bir öğrenci olmak çok kıymetli Mehmet Hoca ‘ya göre. Zaten, bir insanın yaşlandığını gösteren en temel şeylerden biri de öğrenmeyi bırakması, kenara çekilmesi. Öğrenen ve öğrendiği şeylerle sürekli üreten kişilerin yaşlanması pek söz konusu değil.

“Hayat bize olanlarla değil, onlara verdiğimiz tepkilerle belirlenir.”

hayat bize olanlar degil olanlara verdigimiz tepkilerle sekillenir

Stoacı filozoflardan Marcus AureliusHayatınız düşüncelerinizin eseridir” der. Ve düşüncelerin hayatımızın mimarı olduğuna değinir. Mehmet Zihni Sungur Hoca da bu sözüyle, benzer bir noktaya dikkat çekiyor. Bu sefer düşüncelerin ortaya çıkardığı tepkilere değiniyor Mehmet Hoca.

Yani, iki insanın başına da aynı olay geliyor. Ama iki insan da bu olaya bambaşka tepkiler verebiliyor. Biri için gülünebilecek bir şey, diğeri için kavga sebebi olabiliyor. İşte gülen kişinin hayatı o yönde ilerlerken, kavgayı seçen kişinin hayatı bambaşka bir dünyada ilerliyor. İşte bu sözde bize anlatılmak istenen, hayatımızı belirleyen şeylerin başımıza gelenler olmadığı, onlara verdiğimiz şeylerin esasen hayatımızı belirlediği.

İşten çıkarılmanız sizin için bir son da olabilir bir başlangıçta. Siz bu olayla, içinize de kapanabilirsiniz, içinize de açılabilirsiniz. Olay aynı olay ama verilen tepki bambaşka.

Mehmet Zihni Sungur Hoca ‘nın bir programda anlattığı bir anektot bu konuyu daha güzel özetliyor:

Örneğin yanınızdan biri geçti ve selam vermedi. Siz bu olaya birçok tepki verebilirsiniz. “O da benim değersiz olduğumu anladı ve bana selam vermedi” diyebilirsiniz. Ya da “Ne kaba insan, beni gördü ve selam vermedi” diye düşünebilirsiniz. Veya dalgın olduğunu hissedip yanına gidersiniz ve “ Geçen gün beni gördün ve bana selam vermedin, acaba bir derdin mi var, yardımcı olabileceğim bir şey var mı?” diyebilirsiniz.

Gördüğünüz gibi olay üç tepki için de aynı olay. Ama verilen tepki, sizi davranışınızı ona göre değiştiriyor. Ve bu tepki, sizde hayat boyun sürecek bir küslüğe, kırgınlığa ya da nefrete neden olabilecekken, belki de ömür boyu sürecek bir dostluğun temelini atıyor olacak.

“Akla gelen her şey söylenmeye değer değildir. Söylenmesi gereken şeyleri de uygun bir dille söylemek gerekir. Çünkü bu hayatta ne söylediğinden daha önemli bir şey varsa, o da onu nasıl söylediğindir. “

mehmet zihni sungur hoca sozleri 10

İlk aklınıza gelen şeyi insanlara söylediğiniz oldu mu hiç? Ya da ben açık sözlüyüm dobrayım dediğiniz? Peki hiç düşündünüz mü, sizin söylediğiniz bir cümle, karşı tarafta nasıl bir etkiye sebebiyet verecek? İşte Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur Sözleri nden bu söz bize bu noktada çok güzel bir öğüt veriyor.

Aklımıza gelen her düşünceyi çok kıymetli görüp söylemenin doğru olmadığını anlatan bu söz, doğru olsa bile, her şeyin bir yolunun ve yordamının olduğunu salık veriyor bize. Söylenmeye en değer olan cümle bile, onu nasıl söylememiz gerektiğini bilmiyorsak, bir işe yaramayacaktır ve beklediğiniz etkiyi yaratmayacaktır.

“Eğer bir şey zamansızca söyleniyorsa, dinleyiciye ulaşmayacaktır.”

mehmet zihni sungur sozleri 1

Bir arkadaşınızın bir yanlışımı gördünüz. Ya da bir insanı bir konuda uyarmak istediniz. Veyahut sizden daha genç bir insana öğüt vermek istediniz. Peki sizin söyleyeceğiniz şeylere karşı taraf hazır mı? Yani sizin yaptığınız tespiti duymak için yeterli algısı, sabrı ve bilinci var mı?

Genelde maalesef bu nokta gözden kaçıyor. Özellikle psikologların ve psikiyatristlerin, yüzleştirme dedikleri şey bu noktada devreye giriyor. Eğer hasta, yüzleştirme için uygun değilse, söylenecek sözler boşa da gidebiliyor. Karşı tarafta bir direnç de yaratabiliyor. Bu yüzden uzmanlar, her zaman söylenmesi gereken sözleri, zamanını bekleyerek söylüyorlar. Hatta söylemekten ziyade, karşı tarafın bunu anlamasını sağlıyorlar. Fakat, bu konuda bilinçsiz olan kişiler, insanlara bu konuda hazır olmadıkları bilgileri verebiliyorlar. Bu da karşı tarafın kırılmasına savunmaya geçmesine ve gelişimini engellemesine neden oluyor. Güzin ablalık bazen ters tepebiliyor yani.

“İnsanların hayatlarına önemli şeyler ancak koşulsuz kabul olduğunda, yani dingin olduklarında girer.”

mehmet zihni sungur dinginlik

Anadolu ‘da bir laf vardır. Çocuğu evlendirelim ki adam olsun. Ünlü psikolog hocalardan Üstün Dökmen Hoca ‘nın bir sözü geliyor burada aklıma. “Önce adam olacak, sonra evlenecek”. Çünkü zaten problemli bir birey, evlilik gibi daha karmaşık bir kuruma sokulduğunda, işler daha da karmaşık oluyor. Ama hayatından memnun bir insanın, yine aynı dinginlikte bir insanla yaptığı bir evlilik daha uzun ömürlü olabiliyor.

Mehmet Zihni Sungur Hoca Sözlerinden bu söz bize, hem evlilik gibi önemli bir karar konusunda, hem hayatın farklı alanlarında önemli olacak şeylerin ancak tam bir kabul içindeyken yani dinginlik içindeyken gireceğiniz söylüyor. İşte bu nedenle, eğer önemli şeylerin olmasını istiyorsak, önce hayatı bize getirdikleriyle birlikte koşulsuz olarak kabul edeceğiz.

“Aşk bulunan bir şey, Sevgi ise doğurduğun, beslediğin, büyüttüğün, emek verdiğin bir şeydir.”

mehemt sihni sungur ask ve sevgi farki

Aşk… Ne kadar büyüleyici bir kelime değil mi? Ve sevgi, daha az etkileyici görünen ama temeli daha sağlam olan bir duygu. Mehmet Zihni Sungur Hoca bu sözünde, aşkın karşımıza birdenbire çıktığını, yani bir emek sonucu olmadığını anlatmak istiyor. Ama sevgininse, belirli bir zaman emek verilerek elde edildiğini ve bu yüzden daha değerli olduğunu öğütlüyor. Evet, bu noktadan baktığımızda, aşk biraz tesadüfi bir şey. Ama sevgi tam bir emek ürünü. Zaman, sabır, ilgi, alaka, şefkat istiyor sevgi.

Mehmet Zihni Sungur Hoca ‘nın Kitapları

Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur Sözleri nden sonra, yeri gelmişken hocamızın kitaplarına da değinmezsek olmaz. Mehmet Zihni Sungur Hoca ‘nın 3 farklı kitabı var. İşte Mehmet Zihni Sungur Kitapları:

Sen, Ben ve Aramızdaki Her Şey

Baskı Yılı: 2009

Yayınevi: Goa

Sayfa: 272

mehmet zihni sungur kitaplari 1

Belirsizlikle Barışmak, Kaygı ve Endişeyi Yönetmek 2020

Baskı Yılı: 2020

Yayınevi: Büyükada Yayıncılık

Sayfa: 152

mehmet zihni sungur kitaplari 2

Aşk Evlilik Sadakatsizlik – Şeytan Üçgeni

Baskı Yılı: 2020

Yayınevi: Goa

Sayfa: 296

mehmet zihni sungur kitaplari 3

Buna Da Bakın

anksiyete nasil gecer anksiyete nasil yenilir dinginyasam.com 1

Anksiyete Nasıl Geçer? Anksiyete Nasıl Yenilir?

Anksiyete nedir, kaygı bozukluğu nedir, anksiyete belirtileri nelerdir gibi soruları önceki anksiyete yazımızda yanıtlamıştık. Peki …

anksiyete nedir kaygi bozuklugu nedir www.dinginyasam.com

Anksiyete Nedir? Kaygı Bozukluğu ve Anksiyete Belirtileri

Anksiyete, diğer bir adıyla kaygı bozukluğu, birçok insanın yaşamını olumsuz etkileyen önemli bir psikolojik rahatsızlık. …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir