Bir gün genç bir adam, Zen ustasının yanına gelir.
“Hayatım boyunca bir çok şey öğrendim. Artık Zen’i de öğrenmek istiyorum.” der.
Usta, gülümser:
“Gel, seninle bir çay içelim.”
İkisi de yere oturur. Usta çaydanlığı alır, bardağa çay dökmeye başlar.
Bardak dolar. Ama usta çay dökmeye devam eder. Çay, bardağın dışına taşmaya başlar.
Genç adam dayanamaz:
.
“Durun! Bardak doldu! Daha fazlasını alamaz!“
Usta sakin bir sesle:
“Tıpkı bu bardak gibi, senin zihnin de dolu. Eğer önce bardağını boşaltmazsan, sana Zen öğretilerini nasıl anlatabilirim?“
Hayatta yolculuğunda, gerçekten öğrenmek için önce, “bardağımızı boşaltmamız” gerekir.
Yani zihni, ön yargılardan, kibirden, “zaten biliyorum” düşüncesinden arındırmak…