Fyodor Dostoyevski hem eserleriyle hem de olağanüstü psikolojik tespitleriyle hem edebiyat dünyasına hem de psikoloji alanına önemli katkılarda bulunmuş bir yazar. İçlerinde, İnsancıklar, Yeraltından Notlar, Suç ve Ceza, Kumarbaz, Budala ve Karamazov Kardeşler ‘in de bulunduğu bir çok romanı edebiyat dünyasına kazandıran rus yazar, Fyodor Dostoyevski sözleri yle de hem çağına, hem de şuan içinde bulunduğumuz döneme ışık saçmaya devam ediyor. Bu yazımızda bize ilham verecek bir çok psikoloji tespiti de içinde barındıran Fyodor Dostoyevski sözleri ne yer vereceğiz. İşte birbirinden değerli tespitleriyle 25 Fyodor Dostoyevski sözü.
Bilge yazar Tolstoy ‘un 16 öğüdünü paylaştığımız, Tolstoy Sözleri yazımıza da göz atabilirsiniz.
Bu Yazıda Neler Okuyacaksınız?
25 Dostoyevski Sözü
“Aslında insanı en çok acıtan şey, hayal kırıklıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır.”
Dostoyevski sözlerinden bu söz, insanı en çok üzecek şeyin yaşanma imkanı olmasına rağmen, yaşama şansı bulamadığı şeyler olduğunu vurguluyor. Sizin de böyle mutluluklarınız oldu mu?
“Eğer kirli bir ırmağı içine alıyorsan bozulmadan kalabilmen için deniz olmalısın.”
İnsanoğlu birbirinden çok çabuk etkilenir. Özellikle aynalama ile başka insanların davranışlarını, tavırlarını kopyalarız. Bu nedenle, eğer yanlış bir ortamdaysak, o ortamın negatif enerjisinden zarar görmemek adına ruhumuzu genişletmeli, pozitif yönlerimizi arttırarak bu etkiden minimum zararı görmeliyiz.
“Sevmek, güzel birinde aşkı aramak değil. O kişide, bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında kendini bulmaktır.”
Aşk bir çoğumuz için beklenmedik bir anda, beklenmedik bir zamanda, beklenmedik bir kişiye karşı oluşur. Ama aşk daha çok hormonların bize sunduğu bir duygudur. Fakat sevgi bambaşkadır. Dostoyevski sözleri nden bu söz bize, işte bu gerçek sevgiyi anlatır. O sevgi, karşımızdaki kişide kendimizi bulduğumuz o anda perçinlenir.
“Üzülmek ve acı çekmek, büyük bilinçler ve derin yürekler için her zaman zorunludur.”
Hayat mutluluklarla dolu olduğu kadar acılarla da dolu bir yerdir. Ve genellikle bilinç seviyesi daha yüksek olan kişiler, dünyadaki aksaklıkları daha çok fark ederler. Bu da onları diğerlerinden daha çok üzer.
“Biri eğer gözlerini senden kaçırıyorsa; emin ol ki o gözlerde sana ait bir şeyler vardır.”
İnsanlar genellikle yalan söylediklerinde gözlerini sizden kaçırırlar. Tabi bazı profesyonel yalancılar, buna gerek duymazlar, çünkü gözünüze baka baka yalan söylemeye alışmışlardır. Dostoyevski ‘sözleri‘nin bu sözü bize, eğer bir kişi bize zarar vermiş ve bize ait olan bir şeyi almışsa, gözlerini bizden kaçırma eğilimindedir der. Kim bilir, belki de o gözlerin sahibi, farkında bile olamdığımız bir noktada, bilerek ve isteyerek bizim hakkımızı yemektedir.
“Sana vakit ayırmayan, seni düşünmeyen, anlamak istemeyen insanlara, yön değil, yol vermelisin.”
Hayat kısa ve hayat gerçek dostlarla güzel. Eğer etrafınızda size gerçekten değer veren ve yanındayken huzur bulduğunuz insanlar varsa, şanslısınız. Fakat çevrenizdeki insanlar sürekli kendinizi sorgulamanızı, kendinizden şüphe etmenizi sağlıyorsa ve yaptığınız iyilikler karşılıksız kalıyorsa, belki de artık aynı yerde durmamanın vakti gelmiştir. Size iyi gelmeyen kişilere bazen yol verilmelidir ki, yerine size daha uygun enerjili gerçek insanlar girebilsin.
“En büyük mutluluk, mutsuzluğunuzun kaynağını bilmektir.”
Kimi zaman üzgün ve mutsuz oluruz ama belli bir nedeni olmaz. Mutlaka size de olmuştur bu durum. Böyle bir mutsuzluk çözüm yolunun bulunamamasından dolayı zorlu bir mutsuzluktur. Fakat mutsuzluğun nedeni bilindiğinde, çözümü de kolaydır.
“Bir insanın karakterini, can sıkıcı psikolojik çözümlemelerden çok, gülüşünden anlamak mümkündür.”
Gülmek insanı ele verir diyor Fyodor Dostoyevski bu sözüyle. Hepimizin kendimize özgü gülüşlerimiz var. Kimi çekingen, kimi kahkahalarla, kimi sesli, kimi sessiz güler. İşte bu gülme tarzları aslında insanların karakterleri ile ilgili bize önemli detaylar verir.
“En karaktersiz insanlar, yakınındaki kişilerin başarısızlıklarından mutlu olan insanlardır.”
Arkadaşlarınızın, dostlarınızın başarıları sizi mutlu mu ediyor, yoksa içten içe onların başarılarından mutsuz mu oluyorsunuz. Almancada “Schadenfreude” terimi tam da bunu anlatıyor. Peki nedir Schadenfreude? Schadenfreude başkasının mutsuzluğundan duyulan haz olarak geçiyor Almancada. Fyodor Dostoyevski bu sözüyle, böyle insanları karaktersiz olarak nitelendiriyor. Sizce de haklı değil mi?
“İnsanlar seni çözemedikleri zaman önyargılarını kullanırlar.”
Zihin bilmediğinden korkar ve her şeye bir anlam yüklemeye çalışır. Bu, insanlar söz konusu olduğunda da geçerlidir. Eğer insanlar sizin hakkınızda net bir bilgiye sahip olmazlarsa, sizden edindikleri bilgilerle, size bir damga vuracaklardır. Ve artık o önyargıya göre davranacaklarıdır. Fyodor Dostoyevski sözleri nden bu söz, bize bunu anlatır.
“İnsan varoluşunun sırrı, sadece yaşamak değil, uğrunda yaşanacak bir şeye sahip olmaktır.”
Yaşamın anlamlı olabilmesi için, bir amacı olması gerekir. Fyodor Dostoyevski bu sözle bize varoluşumuzun sırrını açıklıyor. Sizin de uğruna yaşadığınız şeyler var mı?
“İnsan, hayata iki anlam yükler: Biri ağlarken, diğeri gülerken. Ve tek bir kere kıymet bilir; o da, elindekini kaybederken.”
İnsanın nankörlüğü üzerine müthiş bir tespit! İnsan, elindekine alışır. Ona gösterilen iyiliklere, sahip olduklarına ve daha bir çok şeye. Ve onların kıymetini bilmez, çünkü zaten oradadırlar, ulaşılabilirdirler. Peki ya kaybedince? İşte o zaman gerçek değerler anlaşılır. Ama kimi zaman iş işten çoktan geşmiştir.
“Sevmek ve beklemek aynı şey değildir. Herkes sever, ama herkes bekleyemez.”
Sabır çok önemli bir duygudur ama herkes sabırlı değildir. İnsan sevdiği kişiye karşı sabırlı da olmalıdır. Ama gerçekte bu durum farklı olabilmekte, sabırsızlıklardan dolayı bir çok sevgi feda edilebilmektedir.
“Eğer ertelediğin şey mutluluğun ise, kaybedeceğin şey, koca bir hayat olur.”
Sizin için mutluluk daima gelecekte mi? Mutlu olmak için, üniversiteyi kazanmayı, bir iş sahibi olmayı, para kazanmayı, evlenmeyi, çocuklarınızın ya da torunlarınızın olmasını mı bekliyorsunuz? O zaman kötüm haber, sürekli bir beklenti içinde olacaksınız. Çünkü gerçek mutluluk andadır, şu anda. Siz bu satırları okurken. Eğer şimdi ve burada mutlu olursanız, mutluluğu gelecekte arayan biri olmazsınız. Ve gerçek mutluluğu tatmış olursunuz. Bu konuda bana bu satırları yazdıran “Şimdi ‘nin Gücü” kitabı bir şaheser.
“Nefrete sevgiden fazla güvenirim; çünkü, nefretin sahtesi olmaz!”
Fyodor Dostoyevski sözlerin nden bu söz, nefret göstermenin sahte olamayacağını vurguluyor. Çünkü kötü bir duygu genellikle taklit edilmez. Ama ya iyi duygular? Çevrenizde sahte gülümsemeler yayan insanlar yok mu?
“Ruhunuzu iyileştirmek için çocuklarla vakit geçirin.”
Çocuklarla zaman geçirmek insan ruhuna en iyi gelen şeylerden. Çünkü çocuklar henüz yaratıcılıklarını ve saflıklarını kaybetmemiş, dünya karmaşasında henüz kirlenmemiş varlıklar. Onları fark edip, onlarla zaman geçirirseniz, ruhunuzun dinlendiğini, psikolojinizin iyileştiğini hissedeceksiniz. Fyodor Dostoyevski burada tam da bunu vurgulamış.
“Bir insanın görüşleri değişebilir, ama yüreği daima aynı kalır.”
Bu sözle Dostoyevski, belki de insanın kalbinin değişmeyeceğini vurguluyor. Düşünce yapısı, fikirleri değişse de, onu o yapan kalbi değişmeyecektir diyor Dostoyevski.
“Bir çok insan, mutlu olduğunu bilmediği için mutsuzdur.”
Mutluluğu hep aradığımız için mutsuzuz belki de. Belki de şu an içinde bulunduğumuz ortam bir çok insanın hayalini süsleyecek nitelikte de biz farkında değiliz. Bu bağlamda, hayatımıza tekrar bir göz atsak mı?
“Bir fikir ayrılığına rağmen karşındakine saygı duyabiliyorsan, insan olmuşsun demektir.”
Dünyada bir çok farklı görüşten insan var. Her insanın yaşadıkları, hayatı, korkuları, sevinçleri, hüzünleri, mutlulukları farklı. İşte bu yaşananlar, insanlara belli bir düşünce yapısı verir ve çoğunlukla da bu fikirlerin arka planı insanlar tarafından görülmez. Kaldı ki, her insanın sizin gibi düşünmesi de zaten gerekmez. siz eğer karşı tarafı yargılamadan dinleyebiliyor ve saygı duyabiliyorsan, işte o zaman gerçek insan olabilmişsin demektir diyor Fyodor Dostoyevski sözlerinden bu söz.
Ve yine bir Kızılderili atasözü diyor ki: “Benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan geç. Benim takıldığım taşlara takıl yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git benim gittiğim gibi anca o zaman beni yargılayabilirsin.“
“İnsan sevdiğini unutur, Ama sevilmediğini asla!”
İnsanoğlu farklı tepkiler alır girdiği ortamlardan. Kimi yerde sevilir önemseniriz, kimi yerde de sevilmez, önemsenmeyiz. Genellikle de önemsenmediğimiz yerlerdeki anları daha çok hatırlarız.
“Cehennem, insan yüreğinde sevginin bittiği yerdir.”
Cennet ve cehennemi sadece uhrevi bir ortam olarak mı düşünüyorsunuz? Peki dünyada yaşadığımız cennet ve cehennem? Tam da bu konuda çok güzel bir Zen hikayesinden söz edebiliriz:
Kavgacı bir samuray bir gün Zen ustasını ziyaret eder ve ona cennet ve cehennem kavramlarını sorar. Zen ustası ona bakar ve küçümseyen bir tavırla “Sen eşeğin tekisin. Senin gibilerine zaman harcayamam.” der. Bu sözler karşısında çılgına dönen samuray, kılıcını kınından çıkarır ve zen ustasına: “Küstah! Bu küstahlığın için seni burada öldürebilirim!” diye bağırır. Zen ustası hiç istifini bozma ve şöyle der: “İşte! Bu cehennemdir.” Samuray, ustanın bu sözleri karşısında irkilir, sakinleşir ve kılıcını yerine sokar. Zen ustasına doğru eğilip, ona bu iç görüyü kazandırdığı için teşekkür eder. Zen ustası yine aynı sakinlikle cevap verir: “İşte, bu da cennettir”.
“Dünyanın en zor hissi, kendini ait hissetmediğin bir yerde bulunma zorunluluğudur.”
Sizin de içinde bulunduğunuz ortamı yadırgadığınız oldu mu? Kendinizi ait hissetmediğiniz, neden buradayım dediğiniz bir yer mesela? İşte Fyodor Dostoyevski burada bu duygunun zorluğundan bahsediyor. Hem de en zor duygu olarak.
“Dünyada gerçeği konuşmak kadar zor, yalakalık yapmak kadar kolay bir şey yoktur.”
Fyodor Dostoyevski bu sözüyle, gerçeği söyleyenlerin zoru başardıklarını, yalaka olanlarınsa, kolaya kaçtıklarını vurguluyor. Sizce, günümüzde hangi davranış türü daha baskın?
“İyi konuşmayı bilenler, kısa ve öz konuşur, çok susar.”
Bilge insanlar genellikle az ve öz konuşurlar. Çünkü bilgelik onalra aynı zamanda konuşma konusunda da bir ustalık kazandırmıştır. Fyodor Dostoyevski sözleri nden bu söz bize, iyi bir konuşmanın püf noktalarından birini veriyor.
“Başkaları için, kendinizi unutun. O zaman sizi de hatırlayacaklardır.”
Bu sözle Fyodor Dostoyevski, başkalarına yaklaşırken menfaatlerimiz doğrultusunda yaklaşmamızı salık veriyor. Biz ne kadar kendimizden sıyrılırsak, etraf da bir o kadar bize değer verir. Kim sürekli kendisinden bahseden, kendisi için çabalayan bir insanla zaman geçirmek ister ki?
“Yaşamın en önemli özelliği, insanlar konusunda sürekli yanılmaktır.”
İnsanları tanımak zordur. Uzun yıllar gerektiren bir tecrübe ve bu alana gönül vermek gerekir. Fyodor Dostoyevski sözleri nden bu söz, insan tanımanın zorluğunu ve bu yolda insanın ne kadar yanılabileceğini vurguluyor.
“İki insan birbirini en çok ayrılmak üzereyken tanır.”
Bazen insanlar beraberken gerçek yüzlerini göstermezler. İş ayrılığa geldiği zaman, bazı maskeler düşer ve kişinin gerçek karakteri ortaya çıkar.
“Bazen insanları, acılarında ki benzerlik kadar birbirine bağlayan hiçbir şey yoktur.”
Dostoyevski sözleri nden bu söz, aynı acıları çeken insanların birbirini anlayacağınız ve bu acıların iki insan arasında bir bağ oluşturacağını vurguluyor.
“İnsanlar kendileri mutsuz olmadıkça, başkalarının mutsuzluğunu asla anlayamazlar.”
Bir önceki söz gibi, bu söz de, insanların benzer acıları ve mutsuzlukları gördüklerinde, birbirleri ile bağ kurarak, birbirlerini gerçekten anlayabileceklerini anlatıyor. Her ne kadar başkalarına empati yapabilme yeteneğimiz olsa da, ateş düştüğü yeri yakar atasözümüzdeki gibi, o acıyı gerçekten yaşamadan anlamak güçtür.
“Gerçekten büyük insanlar, dünyada büyük acılar çekmek zorundadır.”
“İyi insan, gülüşünü sevdiğiniz kişidir.”
“Sırf kalp kırmamak, kendime yakışanı yapmak için cevap vermediğim herkes, kendini haklı zannetti.”
“Cehennem, insan yüreğinde sevginin bittiği yerdir.”
“Büyük düşünceler büyük bir zekadan çok, büyük bir kalpten doğarlar.”
“Ne garip değil mi? Sevdiğimiz insanın her yalanında bir doğru, sevmediğimiz insanın her doğrusunda bir yalan ararız.”
“Hiç kimse benim gibi değildi ve ben de hiç kimse gibi değildim. Ben tek başımaydım, onlarsa herkes.”
“Bir şeyden çok emindim, kendimi üzdüğüm kadar, kimseyi üzmedim bu hayatta.”
“İnsanın ruhunu yücelten bir acı, ucuz bir mutluluktan daha değerlidir.”
“İnsanın değerini varlığı değil, yokluğu gösterir. Unutma, yokluğu bir şey değiştirmeyenin, varlığı gereksizdir.”
“Herkesi öldürüyoruz, sevgili dostum. Kimini kurşunlarla, kimi sözlerle, kimini yaptıklarımızla ve kimini de yapmadıklarımızla.”
“İnsan gariptir, sadece dertlerini düşünmeyi sever, hiç sevinçlerini düşünmez.”
“Gerektiği zaman ağlamaktan çekinme. Çünkü gözyaşları söyleyemediklerini söylemek içindir.”
Bu yazımızda müthiş psikolojik tespitleriyle bize ışık tutan, Fyodor Dostoyevski sözleri ni sizler için derledik. Umarız bu sözler sizin için de yol gösterici olur.
Bilge yazar Tolstoy ‘un 16 öğüdünü paylaştığımız, Tolstoy Sözleri yazımıza da göz atabilirsiniz.