Bu Yazıyı Da Okuyabilirsiniz!

Sufi Hikayeleri

Mesnevi Hikayeleri: Fil Nasıl Bir Hayvan?

Hindistan’dan bir fil getirtilmişti ve insanlar merakla onu görmeye geldiler.
Yalnız, ahır o kadar karanlıktı ki, onu gözle görmenin imkanı yoktu.
Onlar da, el yordamıyla fili incelemeye başladılar.


Biri hortumuna dokundu:
Fil bir oluğa benziyor.” dedi.


Diğeri kulağına dokundu:
Fil bir yelpazeye benziyor.” dedi.


Öteki ayağına dokundu:
Fil bir direğe benziyor.” dedi.

Beriki sırtına dokundu:
Fil bir tahta benziyor.” dedi.

Her kim nereyi ellediyse, fili ona göre anlatmaya koyuldu.

Herkesin elinde bir mum olsaydı, sözlerinde ayrılık kalmazdı.

Duygu gözü, ancak avuca benzer, avuç bütün fili elleyemez ki!

Denizi gören başka, köpüğü gören başka… Köpüğü bırak da, denizin gözüyle görmeye bak.

Köpükleri deniz yapar. Ne tuhaf ki, sen köpüğü görüyorsun ama denizi görmüyorsun.

Bizler, aydın denizin içinde yüzen gemileriz. Gözlerimiz bakıyor ama görmüyor, birbirimize çarpıp duruyoruz.

Ey ten gemisine binmiş, uykuya dalmış kişi!
Denizi gördün, ama denizin de bir denizi var…

Buna Da Bakın

Sokrates ve Platon’un Mağara Alegorisi

Platon‘un Devlet kitabında geçen ve Sokrates‘in dilinden aktarılan “Mağara Alegorisi” şu şekildedir: Bir mağarada zincirlenmiş …

Zen Hikayeleri: Zen Ustası ve Hırsız

Ayınızı Kimse Sizden Alamaz! Zen ustası Ryokan, dağın eteğindeki küçük bir kulübede basit bir hayat …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir