Bu Yazıyı Da Okuyabilirsiniz!
zen hikayeleri dinginyasam

Zen Hikayeleri

Zen felsefesi bilgelik ve farkındalık dolu anlatıları ve Zen Hikayeleri ile bize hayat hakkında müthiş dersler sunuyor. Zen hikayeleri ile siz de hayatınıza yön vermek isterseniz, sizler için derlediğimiz farkındalık hikayeleri karşınızda!


Zen Hikayeleri: Boş Kayık

Bir Zen ustası, gölün ortasında meditasyon yapıyordu. Gözleri kapalıydı, zihni sakindi.

Bir anda, başka bir kayık gelip onun kayığına çarptı. Usta öfkelendi ve içinden “Kim bu saygısız?” diye geçirdi.

Gözlerini açar açmaz, bir de ne görsün?

zen hikayeleri boş kayik

Ona çarpan kayık, boştu. Rüzgar ve su akıntısıyla sürüklenip oraya gelmişti.

Usta birden şunu fark etti: Öfke, çarpan kişiden değil, kendisinden doğmuştu.

Yani, öfke dışarıdan gelmiyor, içeride ortaya çıkıyordu.

O günden sonra, biri onu kızdırdığında hep şunu söyledi:

“Diğer kişi sadece boş bir kayıktır.”


Kristal Bardak Zen Hikayesi

Eski bir öğrencisi, bir Zen ustasına zarif bir kristal bardak hediye eder.

Usta, her gün onunla çay içer, onu misafirlerine gösterip öğrencisinin nezaketini anlatır.

Ama her sabah kendine sessizce şunu da hatırlatır:

Bu bardak zaten kırıldı.

zen hikayeleri kirik bardak

Bir gün, ziyaretçilerden biri kupayı yanlışlıkla düşürür. Kupa paramparça olur.

Etraftakiler şok içindedir. Ama usta sakindir:

Şimdi başlayabiliriz.” der.

Usta, süpürgeyi eline alıp, kırılan parçaları temizlemeye koyulur.

Her şey geçicidir. Bunu çok iyi bilen usta, bardağını kaybetmeden, onunla çoktan vedalaşmıştır.


Zen Ustası ve Hırsız

Zen ustası Ryokan, dağın eteğindeki küçük bir kulübede basit bir hayat yaşıyordu.

Bir akşam kulübeye bir hırsız geldi ve içinde çalınacak hiçbir şey olmadığını fark etti.

Ryokan uyanmış ve onu fark etmişti. Sakince şöyle seslendi:

Beni ziyaret etmek için uzun bir yoldan gelmiş olmalısın. Eli boş dönme. Lütfen kıyafetlerimi al.

Hırsız şaşkına dönmüştü. Kıyafetleri alıp sessizce uzaklaştı.

Ryokan, çıplak bir şekilde oturmuş, ayı izliyordu.İçinden şunu geçirdi:

Zavallı adam… Keşke, ona bu güzel ayı verebilseydim…

Epiktetos’un dediği gibi:

Güneşin, ayın, yıldızların, yerin ve denizin tadını çıkaran kişi ne yalnızdır ne de çaresiz.

zen ve farkindalik hikayeleri dinginyasam

Zen Hikayeleri: Taşınan İki Adam

İki adam, ayrı ayrı, Zen ustasına gelir ve ona danışmak ister.

İlk adam:
Bu şehre taşınmayı düşünüyorum. Sizce burası nasıl bir yer?
diye sorar.

Usta sorar:
Eski şehriniz nasıldı?
Adam yanıtlar:
Çok kötüydü, hiç iyi insan yoktu, ben de mutsuzdum.

Usta:
Burada da durum aynı. Bence taşınma.” der,
ve adam gider.

İkinci adam gelir ve sorar:
Bu şehre taşınmayı düşünüyorum. Sizce burası nasıl bir yer?

Usta yine aynı soruyu sorar:
Eski şehriniz nasıldı?

Adam yanıtlar:
Çok güzeldi, herkes iyiydi, ben de mutluydum.

Usta:
Burada da durum aynı. Taşınabilirsin.” der.

Nereye taşınırsak taşınalım, kendimizi ve zihnimizi de beraber götürürüz.

Şu anda mutluysak, taşındığımızda, ev ya da araba aldığımızda, evlendiğimizde de mutlu olma ihtimalimiz yüksek.

Ama eğer hayata bakışımız olumsuzsa ve mutsuzsak, bu olayların, bize mutluluk ve huzur getirmesi oldukça zor.

Aynı olayları, algılarımıza göre farklı farklı deneyimleriz. Hayata nasıl bakıyorsak, onu kendimize çekeriz.


Kırık Testi Hikayesi: Kusurların Gücü

Bir ustanın elinde, eski toprak bir testi vardı. Bu testiyi her gün dağdaki kaynak suyundan doldurur, köyüne taşırdı.

Ama testinin bir yanında incecik bir çatlak vardı. Ne zaman suyu doldursa, yolun sonunda, suyun ancak yarısı kalırdı.

Ustanın yanında çalışan genç çırağı, bir gün dayanamadı ve sordu:

Neden bu kırık testiyi kullanıyorsun usta? Su yarı yolda akıp gidiyor.

Usta gülümsedi ve çırağını her gün geçtiği o yola götürdü.

Yolun kenarındaki çiçekleri görüyor musun?

İşte o çiçekler, testinin çatlağından sızan su sayesinde büyüdü.

Testinin kusuru, bu güzellikleri mümkün kıldı.

Hayatta her birimizin bir çatlağı var. Mükemmellikte değil, kusurda büyürüz.

Leonard Cohen ‘in sözüyle:

Her şeyde bir çatlak var, ışık işte oradan sızar.


Zen Hikayeleri: Dolu Bardak

Bir gün genç bir adam, Zen ustasının yanına gelir.

Hayatım boyunca bir çok şey öğrendim. Artık Zen’i de öğrenmek istiyorum.” der.

Usta, gülümser:
Gel, seninle bir çay içelim.”

İkisi de yere oturur. Usta çaydanlığı alır, bardağa çay dökmeye başlar.

Bardak dolar. Ama usta çay dökmeye devam eder. Çay, bardağın dışına taşmaya başlar.

Genç adam dayanamaz:
.
Durun! Bardak doldu! Daha fazlasını alamaz!

Usta sakin bir sesle:

Tıpkı bu bardak gibi, senin zihnin de dolu. Eğer önce bardağını boşaltmazsan, sana Zen öğretilerini nasıl anlatabilirim?

Hayatta yolculuğunda, gerçekten öğrenmek için önce, “bardağımızı boşaltmamız” gerekir.

Yani zihni, ön yargılardan, kibirden, “zaten biliyorum” düşüncesinden arındırmak…


Yoldaki Kaplumbağa

Zen ustası ve öğrencileri birlikte ormanda yürüyorlardı.

Öğrencileri, biraz aceleyle, sürekli birbirlerini geçmeye çalışıyorlardı.

Birden, yolun kenarında bir kaplumbağa gördüler.

Kaplumbağa, ağır ağır, ama kararlı adımlarla yürüyordu.

yoldaki kaplumbaga zen hikayeleri

Usta öğrencilerine döndü:

Siz mi önce varacaksınız, yoksa bu kaplumbağa mı?

Öğrencileri güldüler:

Biz tabii ki! O çok yavaş.

Usta gülümsedi:

Siz hâlâ yarışıyorsunuz. Kaplumbağa ise çoktan kendi yolunda.

Acele, sizi geciktirir. Bazen en yavaş görünen, aslında en önce varandır.


Eğilen Bambular

Fırtınalı bir gecede, öğrencisi ustasıyla birlikte bahçedeki bambulara bakmaktadır.

Rüzgâr bambuları sağa sola savuruyor, onlarsa yere kadar eğiliyorlardır.

Öğrenci endişeyle:

Usta, bambular direniyor!” der.

egilen bambular zen hikayeleri

Usta gülümser:

Hayır, direnmedikleri için ayakta kalıyorlar.

Sert ağaçlar kırılırken, bambular sadece eğilir ve fırtına geçince yeniden doğrulurlar.

Öğrenci o an anlar:

Güç, katılaşmakta değil; uyum gösterebilmekte saklıdır.

Eğilmek, kırılmaktan daha güçlüdür.

Burada “eğilmek” ‘le kastedilen, uyum sağlamak, hayatın akışına direnmemek.

Haksızlık, adaletsizlik ya da “güce” karşı boyun eğmek değil

aydinlatici farkindalik hikayeleri dinginyasam

Buna Da Bakın

zen hikayeleri boş kayik

Zen Hikayeleri: Boş Kayık

Bir Zen ustası, gölün ortasında meditasyon yapıyordu. Gözleri kapalıydı, zihni sakindi. Bir anda, başka bir …

sokratesin uclu filtre testi dinignyasam

Sokrates’in Üçlü Filtre Testi

Sokrates hikayelerinden bu hikayede, Sokrates’in dedikodu ile ilgili müthiş Üçlü Filtre Testinden bahsedilir. Sokrates’in dedikodu …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir