İki adam, ayrı ayrı, Zen ustasına gelir ve ona danışmak ister.
İlk adam:
“Bu şehre taşınmayı düşünüyorum. Sizce burası nasıl bir yer?”
diye sorar.
Usta sorar:
“Eski şehriniz nasıldı?”
Adam yanıtlar:
“Çok kötüydü, hiç iyi insan yoktu, ben de mutsuzdum.”
Usta:
“Burada da durum aynı. Bence taşınma.” der,
ve adam gider.
İkinci adam gelir ve sorar:
“Bu şehre taşınmayı düşünüyorum. Sizce burası nasıl bir yer?”
Usta yine aynı soruyu sorar:
“Eski şehriniz nasıldı?”
Adam yanıtlar:
“Çok güzeldi, herkes iyiydi, ben de mutluydum.”
Usta:
“Burada da durum aynı. Taşınabilirsin.” der.
Nereye taşınırsak taşınalım, kendimizi ve zihnimizi de beraber götürürüz.
Şu anda mutluysak, taşındığımızda, ev ya da araba aldığımızda, evlendiğimizde de mutlu olma ihtimalimiz yüksek.
Ama eğer hayata bakışımız olumsuzsa ve mutsuzsak, bu olayların, bize mutluluk ve huzur getirmesi oldukça zor.
Aynı olayları, algılarımıza göre farklı farklı deneyimleriz. Hayata nasıl bakıyorsak, onu kendimize çekeriz.