Başarısız olma korkunu hemen hemen herkes bilir. Peki ya başarı korkusu? Evet yanlış duymadınız başarılı olma korkusundan bahsediyorum. Bu bölümde, başarı korkusu ile ilgili yazılmış referans bir kitap olan Martha Friedman ‘ın Başarı Korkusu kitabının özetine yer vereceğim. Kitabın ilerlemesine göre, başarı korkusu nedir? Başarı korkusu neden olur gibi sorulara yanıt verirken, başarı korkusuna örnek danışanlara da yer verilecek. Ve tabi, kitapta, sizde de bir başarı korkusu var mı, bunu da test edebileceğiniz, başarı korkusu testi var. Şuan basımı olmadığı için, umarım bu özet, hem başarılı olma korkusu yaşayanlara hem de bu alanda çalışan profesyonellere, yardımcı bir özet olur.
O zaman, Martha Friednman, Nil Gün ve diğer emeği geçen kişilere saygıyla, Martha Friednman Başarı Korkusu kitabı özetimize başlayalım.
Bu Yazıda Neler Okuyacaksınız?
Sunuş
“Başarı, layık olma değerli olma duygusunu harekete geçirir. Çocuklukta sevilmeye, değer görülmeye layık olmadığımızı hissetmişsek, bu, daha sonra kocaman engeller olarak karşımıza çıkar.
- Başarımızı, geç kalmakla sabote ederiz.
- Başarımızı mükemmeliyetçi olmakla sabote ederiz.
- Başarımızı yaşamı ertelemekle sabote ederiz.
- Başarımızı yakınlaşmaktan korkma ile sabote ederiz.
- Başarımızı seni seviyorum diyememekle sabote ederiz.
Korkula aşılabilir: Onlarla yüzleşerek, onları kucaklayarak, onları özgür bırakarak. “
Nil Gün
Bölüm 1: Herkes Birbirinden Farklıdır
Başarı korkusu genellikle bilinçaltımızın derinliklerinde gizlidir. Çocukluğun ilk evresindeki deneyimlerden kaynaklanır. Kültür ve ailenin mesajlarıyla güçlenir.
Başarı korkusu, iş ve sosyal yaşamda tatminsizliğe yol açar. Bu nedenle bu korkunun üstesinden gelinmelidir.
Burada “iç başarı” dan söz ediyorum. “Dış başarı” geçici bir süre doyurucudur. Ama son aşamada bir çok insan, ıstırapla dolu bir boşluk içinde bulur kendini. “Her şey bundan mı ibaretmiş?” der.
Başarının gerçek anlamı: iş ve aşk hayatında, gerçekten arzu edilene en güzel şekilde ulaşmak ve bunu yaparken kendini iyi hissetmektir.
Başarı korkusu, arzu edilene gerçek anlamda ulaşamam sonucunda oluşur. Çünkü kişi, farkında olmadan bu tür bir başarıyı hak etmediğini düşünür.
Freud ‘a göre, sevgiyi hissedebilen ve çalışma yetisine sahip olan insan sağlıklıdır.
Bağlanma Stilleri ile İlgili Yazımızı Da Okuyabilirsiniz.
İç başarı, kişinin kendisiyle barışık olmasıdır.
Başarı korkusu çelişkili bir olgudur. Bilinç boyutunda herkes başarılı olmak ister. Bilinçaltı boyutunda ise birçok insan, farkında olmadan başarıya asla ulaşamayacağına ve ulaşsa da bu durumun çok sürmeyeceğine inanır. Ve insanların çoğu, bu bilinçaltı mesajların farkında bile değildirler.
Başarı korkusu, yaşamı denetim altına alır. Ama biz ona zaman ayırmayız.
Başarı korkusunun ilk kıvılcımı Freud ‘un şu ilkesinde ortaya konmuştur:
“İnsanlar derinden arzuladıkları, uzun süredir hayalini kurdukları dileklerinin gerçekleştiğini gördüklerinde genellikle hasta düşerler. Bu sevince dayanamamış gibidirler. İstediklerinin gerçekleşmesi ve hasta düşme arasında nedensel bir bağ kesinlikle vardır.” Geçekten istediğimizi elde ettiğimiz zaman, ondan tamamıyla uzaklaşırız.
Sigmund Freud Sözleri ‘ne göz atabilirsiniz.
Freud, hasta düşme ifadesiyle, insanın fizyolojik ve psikolojik olarak kendine yenik düşmesini kasteder. Depresyon, fobiler, bağımlılıklar, psikolojik rahatsızlıklar bizi pusuda bekler. Birçok hastalığın asıl nedeni stres ve gerilimdir. Komedyen Mel Brooks bu olguyu nükteci bir üslupla şöyle ifade eder: “Kalbinizin deli gömleğini çözmeye görün. Size bir çırpıda saldırıverir.”
Freud ‘un temel kuramı olan, “uzaklaşma kuramı” ‘na benim de ekleyeceklerim var. Bir amaca ulaştıktan sonra, ondan uzaklaşırsanız, siz de bir başarı korkusu oluşacaktır. Eğer amacınızla bütünleşip ilk adımı atmazsanız bu korku varlığını sürdürecektir.
Toplumun Temel Çelişkisi
Toplum, başarı çığırtkanlığı yapar. Ama aynı zamanda da bizden kaybetmemizi de bekler. Kazansak bir türlü, kaybetsek başka türlü. Topluma göre, kaybetmek doğaldır hatta bir erdemdir. Çünkü topluma göre;
- Birinin kazancı ötekinin kaybını gerektirir.
- Tevazu hayatın mihenk taşıdır.
- Oyunu nasıl oynadığınız önemlidir, kazanmanız ya da kaybetmeniz değil.
- Her güzellik bir gün mutlaka sona erecektir.
Başarı çarçabuk elde edinilmesi gereken bir şey gibi görülür. Bir düşünsenize, bir zamanlar başarılı olmuş film yıldızları, sanatçılar, politikacılar enden sonunda kendilerini çökertmeyi seçerler. Neden intihar ederler, neden uyuşturucu müptelası olurlar ya da neden akıl hastanelerine yatırılırlar.
Gerçekçi bir şekilde arzu edilen şeye ulaşmak insanı tehlikeye atar.
Bilinçaltının kendi kendine yenik düşme tutumu, her insanda farklı koşullarda ortaya çıkar ve bu tutum insanı başarmaktan alıkoyabilir.
Bölüm 2: Ne Yaparsam Yapayım Olmuyor
Gerçekte kim olduğunu bilen insan, hayatta ne istediğini de bilir. “Kendini bilmek”, “Gnothi Seauton” kavramı, başarı korkusunu yenmenin mutlak şartıdır. Kendimizi dürüstlükle takdir etmediğimiz sürece, hiçbir yere ulaşamayız.
Kendinizi Bilmek İçin, Kişiliğinizi ya da Karakterinizi Bilmelisiniz. Sitemizde bu konuda,
4 Renge Göre Karakter Analizi, MBTI Kişilik Testi ve Enneagram Kişilik Testi yazılarına göz atabilirsiniz.
Başarı korkusu yaşayan insanların çoğu, öncelikle kapsamlı bir benlik arayışına girerler. Ve sonunda “artık kendimi tanıyorum, ben bir çelişkiler yumağıyım.” derler.
Depresyon ve suçluluk duygularının köklerine inemeyen bazı kişisel gelişim kitapları, insanı sıkıntıdan sıkıntıya sokan önerilerle doludur. Bu kitaplar, bireyi kendisi yapan özelliklerin altında yatan nedenlerle ilgilenmezler. Bu durum, kanserli hastaya pansuman yapmak gibidir.
Herkes birbirinden farklıdır. Bu yüzden başarı korkusunu yenmek için tek bir öneri getirilemez. Bir insanı çözümlerken, onun farklılıklarını, özgün tutum ve davranışlarını, geçmişten bugüne kadar yaşadığı deneyim sürecini göz ününe almamız gerekir. Bireysel bütünlüğü anlamak uzun ve zorlu bir iştir.
Başarı Korkusu Testi
Başarı korkusunu duyum duymadığınızı anlamak için aşağıdaki soruları yanıtlayabilirsiniz. Burada belirtilen özelliklerden kaçını sağlıyorsunuz?
Bu arada unutmayın, her insanda belirli bir miktar başarı korkusu vardır. Burada bizim üzerinde duracağımız, psikolojik bir rahatsızlık olarak ortaya çıkan ve kişinin yaşamını olumsuz olarak etkileyen bir başarı korkusudur.
- İnsanlar sizi çok yakından tanıdıkları zaman, onların sizi sevmeyeceklerini mi düşünürsünüz?
- Kendinizle ilgili bir şeyi dışa vurmaktan korkar mısınız?
- İçinizden bir ses, size sahtekar olduğunuzu mu söylüyor?
- Sürekli olarak insanların hatalarını yüzlerine vurduğunuzu mu düşünüyorsunuz?
- Kendinizi iyi hissettiğinizde bunun garip bir şey olduğunu mu düşünürsünüz?
- Kendinizi kötü hissetmeniz sizce iyiye mi alamettir?
- Güzel duyguların sürekli bir şekilde yaşanamayacağına mı inanırsınız?
- İnsanlara ne kadar şanssız olduğunuzu anlattığınızda onların sizi takdir edeceğini mi düşünürsünüz?
- Yaşamınızda her şey iyi giderken, geçmişte yaşadığınız kötüm deneyimleri irdeler misiniz ya da gelecekte felaketler yaşayacağınızı düşünüp kendinizi huzursuz mu edersiniz?
- Kendinizi bir kader kurbanı olarak mı görüyorsunuz?
- Kendinizi göstermeyi mi, kenarda kalmayı mı tercih edersiniz?
- Lider konumda olmaktan çekinir misiniz?
- İstediğiniz bir şeyi elde ettiğinizde, ondan soğur musunuz?
- Peşinde koştuğunuz amaca ulaştığınızda, aklınıza “her şey bundan mı ibaretmiş?” diye bir düşünce gelir mi?
- Başkaları için para harcamak, kendiniz için para harcamaktan daha mı kolay geliyor?
- Size göre, bütün kötülüklerin kaynağı rekabet midir?
- Birileriyle rekabete giriştiğinizde, kendinizi tüm kötülüklerin kaynağıymış gibi mi hissedersiniz?
- Yapmakta olduğunuz iş size layık değil mi?
- İşinizden sıkılıyor musunuz?
- Sık sık iş değiştirir misiniz?
- Daha iyi bir teklif geldiğinde, uzun süredir sürdürmekte olduğunuz işi bırakmaktan korkar mısınız?
- Her tarafta beziniz var ama hiçbir işte uzman değil misiniz?
- İş bulamıyor musunuz?
- Sevdiğiniz bir alanda çalışmanız mümkün değil mi?
- Bir iş edindikten sona onu sürdüremiyor musunuz?
- İşinizde yükselme kaydedemiyor musunuz?
- Yaptığınız işi seviyor musunuz yoksa ondan nefret mi ediyorsunuz?
- Bir yere zamanında ulaşmaya ne kadar gayret etseniz de hep geç mi kalıyorsunuz?
- Karar almakta zorlanır mısınız?
- Belirli bir alanda uzmanlaşmak için, çok fazla seçenek olduğunu düşünüp, bir karar alamıyor musunuz?
- Size belirli bir tarih verilmediği sürece, üstlendiğini işi bir türlü bitiremiyor musunuz?
- Mükemmeliyetçi misiniz?
- Hata yapmaktan korkar mısınız?
- İnsanlar tarafından sevilmeyi mi, insanlarla rekabet etmeyi mi yeğlersiniz?
- Planlarınızı erteler misiniz?
- Vaktinizi boa harcar mısınız?
- Boş vakitlerinizden dolayı kaygı duyar mısınız?
- Pazar günleri size kaygı verir mi?
- Bu hayata “kazanmak, hep kazanmak” için geldiğinizi düşündüğünüz oluyor mu?
- Evinizde gösterdiğiniz başarıyı işte göstermiyor musunuz?
- İşte sağladığınız başarıyı evde sağlayamıyor musunuz?
- Aileniz konusunda karamsar mısınız, onları gelecekte büyük tehlikelerin beklediğini düşünüp kaygılanıyor muşunu?
- El bebek gül bebek mi yetiştirildiniz? Çocukken babanızın aslan oğlu/prensesi, annenizin kuzusu muydunuz?
- Annenizin günah keçisi siz miydiniz?
- Aileniz, değerinizin farkına varamadı mı yoksa?
- Ya da ailenizin yıldızı hep siz mi oldunuz?
- Ne pahasına olursa olsun, başkaları tarafından sevilmek uğruna hataları kolayca affeder misiniz?
- İşlediğiniz hataların ortaya çıkmasından korkuyor musunuz?
- İlgi gösterdiğiniz insanlar sizi tersledi mi?
- Sizinle uyuşmayan insanlar dışında, kimse ilginizi çekmiyor mu?
- İlişkileriniz çok mu kısa sürüyor ve her zaman bir felaketle mi sonuçlanıyor?
- Reddedilme ihtimalini göze alamayarak ilişkilere girmekten kaçınır mısınız?
- Bir şeyler ters gittiğinde bunun yanlış olduğunu bile bile, kendinizi olanlardan ötürü sorumlu mu hissedersiniz?
- Orgazm taklidi yapar mısınız?
- Erken boşalma sorununuz var mı?
- Seksi bir silah olarak mı kullanıyorsunuz?
- Sevgilinize/eşinize cinsellikte nelerden hoşlandığınızı söylemeye utanır mısınız?
- Utangaç mısınız?
- Sabahları erken uyanmanız gerekiyorsa ilişkiye girmek size eziyet gibi mi gelir?
- Size göre cinsellik zevk vermeyen, sıkıcı bir olay mıdır?
- Fazla kilolarınızın cinsel hayatınızı olumsuz yönde etkilediğini düşünüyor musunuz?
- Rejimleriniz hep yarın mı başlar?
- Yaptığınız hataları tekrarlar mısınız?
- Derslerini düzenli çalışan bir öğrenci misiniz?
- Okulunuzun ortalama başarı düzeyinden memnun musunuz?
- Sınav öncesi hafızlayanlardan mısınız yoksa öğrenmek için çalışanlardan mı?
- Liseden terk misiniz?
- Doktoranızı yarım mı bıraktınız?
- Kazandığınızdan daha fazla para mı harcadınız?
- Borçlanmak sizin makus kaderiniz mi?
- Bir gün sefalete düşmekten korkarak paranızı kuruşu kuruşuna hesap eder misiniz?
- Bir insan sizi övdüğü zaman, söylediklerini içtenlikle kabul eder misiniz?
- Yoksa gerçekleri hep iltifat olarak değerlendirenlerden misiniz?
- Çevrenizdekilerle aranızda şu tür konuşmalar geçiyor mu?
– Harika görünüyorsun?
– Aldığım kiloları fark etmedin galiba.
– Yemek mükemmeldi.
– Bence çorbanın tuzunu fazla kaçırmışım.
– O ne konuşmaydı öyle.
– Abartmanın lüzumu yok.
- “Her şey çok daha iyi olabilirdi.” Hissine kapılıyor musunuz?
- Taşınmak, yer değiştirmek fikri sizi korkutur mu? Çok daha iyi bir semte geçme fırsatınız olsa bile bu duyguya kapılır mısınız?
- Size göre, zirvedekilerin kaderi yalnız olmak mıdır?
- Sefalet çektiğiniz yolların özlemini çekiyor musunuz?
- Artık her şeyin anlamını yitirdiğini mi düşünüyorsunuz?
Bu sorulardan büyük birçoğuna evet yanıtı verdiyseniz, muhtemelen siz de başarı korkusu yaşayan bir insansınız.
Kilit Soru
Yukarıdaki soruların can damarını oluşturan başka bir soruya gelirsek,
“Sürdürmekte olduğunuz yaşamı size sunulan bir nimet olarak mı görüyorsunuz?”
“İş ve aşk hayatınızda kendinizi mutlu hissediyor musunuz?”
Bu sorulara verdiğiniz yanıt da başarı korkusu yaşayıp yaşamadığınızı gösterecek.
Bu arada, başarı korkusu hemen herkeste vardır ancak oranı kişiden kişiye göre değişir. Bu korku hafif bir nevrozdan, saplantı haline gelmiş bir fobiye kadar değişik şekillerde kendini gösterebilir.
Başarı korkusunu anlayan kişiler bu korkunun yalnızca kendilerinden değil başkalarından da kaynaklandığının farkına varırlar.
- Anneniz sürekli ne kadar bahtsız olduğundan mı dem vuruyor?
- Babanız aileyi ihmal eden bir işkolik miydi?
- Ya da eşiniz/sevgiliniz sır saklayamıyor muydu?
Çocukların Bunu Bir Savunma Mekanizması Olarak Kullanması
Çocuklarda terk edilme korkusu öyle fazladır ki, ailelerini korumak için akıl almaz şeyler yapabilirler.
Mesela, çocuklarda okuma özrü, bir şeylerin yolunda gitmediğinin habercisidir. Okumayı sökemeyen üstün zekalı öğrencilerdeki bu durumun sebebi başarı baskısı kuran aileler. Yalnızca başarıya odaklı bu aileler, çocukların üstünde müthiş bir baskı kuruyor ve çocuklar da öğrenmemek için çabalıyorlardı.
Başarı korkusunu anlayabilmek için aile yaşamını öğrenmek çok önemli.
Aile içinde nasıl bir rekabet sürdüğünü, kazanmak veya kaybetmek için nasıl programlandığımızı görebilmek gerekir.
Örnek Danışan
Mesela, Johnny okumayarak anne ve babasını bir arada tutacağına inanıyordu. Yani bunu ailesini bir arada tutmak için yapıyordu. Onlar kavga ederken okuldan gelen telefonla oğullarının okuyamadığını öğrenip, kavgayı bırakıp, onunla ilgileneceklerdi.
Başarısızlık Korkusunun Başka Etkileri
Yakın duygusal ilişkilerden kaçma. Birisi beni yakından tanırsa içimdeki o büyük boşluğu görür ve benden kaçar düşüncesi.
Bir eyler iyi giderse, kesin başka şeyler kötü gider inancı. Bir şekilde iyi şeyin bozulacağı inancı
Başarısızlığı kabul eden her insan, bir şekilde başarı korkusu yaşamaktadır. Kaybeden derviş, kazanmaktan ürkermiş.
Başarının Negatif Etkisi
Başarıyı başkalarında olan bizde olmayan şeklinde tanımlayanlar da var. Buna göre ona ulaşıldığında değersizlik, yetersizlik son bulacaktır. Ama başarının kendisinin etkisi göz ardı edilir. Başkalarının başarısına ulaşma, suçluluk duygusu, iki yüzlülük, çaresizlik, inziva, depresyon ve hatta intihara neden olabilir.
Başarılı olmuş olanlar en az başarı için mücadele edenler kadar acı çekerler. Nedeni çocuklukta bize benimsetilmiş anlayıştır.
Geniş Özet: Gökhan Kösem
Bu yazımız sadece bilgilendirme amaçlıdır. Yazımızda herhangi bir tedavi öğesine ve önerisine yer verilmemiştir. Bu ve benzeri konularda tanı ve tedavi için mutlaka konunun uzmanlarına başvurunuz.
Karşılıklı İş Birliği Değil, Yasal Zorunluluk Olma ihtimalinden dolayı belirtmekte yarar var: Reklam